13 Ekim 2009 Salı

gelin hamamı da ne imiş?

Ben ki kına yapmam diyordum ne kınası valla 'gelin hamamı' bile yapıverdim. Yapıverdim diyorum çünkü hiç planda yokken kuzenlerin süpriziyle zenginleşen bizbize kalabalığımızla elimizde hamam taslarımız ve peştemallerimizle oynarken buldum kendimi. Sizi seviyorum..)hayatımdaki en sevimli ve ilginç deneyimlerden biriydi. Gelin hamamı mı kaldı demeyin valla varmış. ama öle göbek taşında yemek yenmiyomuş -o sıcakta nefesi zor alıyor insan ne yemesi- ..) Ama yeme işini de ifşa edebileceğimiz özel bir hamam içi alan varmış, bizimkiler çoktan hazırlanmış pastalar üzümler çaylar... gelsin o sıcakla verdiğimiz kilolar da kilolar..)

Bu arada hakkaten hamamda natırlar iyi bi keseliyo köpülüyolar hele de gelini -şahidim-. Sonra âdete göre gelin kaynanasını yıkarmış -ki benim kaynanam yetişemedi bu süprize, iller arası mesafe iin vermediği için. Ben de temsilen en kıdemli tezyemi yıkadım, bu durumdan o kârlı çıktı-. Ni mi yıkarmış kaynanayı gelin? Efenim bu, gelinin kocasına hizmet derecesini kaynanasına işaret eden bi şeymiş miş miş..) Sonra, gelin hamamına eşlik eden herkes gelini bi kere yıkarmış... yıkadılar valla kuzenler, teyzeler, yengeler... sonrasında zaten ben 1 ay yıkanmadım.. (şaka tabi..) ) Size oradan görüntüler sunamıyorum tas ve gelin maşrafamla yetineceksiniz artık.

Hiç yorum yok: