14 Mart 2010 Pazar

"kapan da kapan"

Başlığın ne idüğü belirsiz olduğunun farkındayım; kapamak eylemi mi, kapanmak eylemi mi, kapmak eylemi mi?.."
Değil değil, bu, hayvanları kapan tuzak var ya o. Ne alaka diyceksiniz şimdi? Şöyle ki, geçen hafta aradaşın belletmen olarak kaldığı yurtta, tam da odasında bi farecik beliriyor. Normal olarak o kadar da sevimli karşılayamıyor aradaş, görüntüyü kaçıyor ama sesleri geliyor. Sonra bizim bayan arkadaş kapan kuruyor odaya, fakat nafile; hayvan kayboluyor, o okulda iken keyfince gezinmesini tamamlayıp bi iki ufak delil de bırakıp dönüyor deliğine. Arkadaş elinde beton harcı müdür muavini ile kapıyor delikleri, çamaşır sularıyla derin bir temizliğe girişiyor, bi ki gece de uykusuz pusuya yatış maceraları atlatıyor, hayvan kayıplarda. Tam huzura erecekken, bi iki gece üst üste koridoru turlarken görlüyor. İkinci bi kapan ve yapışkan kağıtlar diziliyor kapı girişlerine. Ne mi oldu? Hayvan okulda meşhur oldu, kahramanca gerinip geziyormuş hâlâ..

Bu fare avı ve pan muhabbetinin üzerine, 1 hafta içinde birkaç film seyrettim ki ikisi tvde idi. Başlıklar hep "kapan"lı. Tesadüfün bu kadarı dedim kendi kendime. Önce "Kurt Kapanı" diye bi Rus filmi -ki ilk kez Rus yapına denk geliyoum nasıküne acaba ? derken- iğrenç ve kıytırık çıktı. Derken, "Buz Kapanı" diye bi filme denk geldim -Güney Kutbuna doktor olarak gden bi kadının öyküsünü anlatıyodu-. Başrolde Susan Sarandon vardı. Orada kurulan dostluk ağı adına ve Güney Kutbu'nda günümüz insanı napar, nasıl yaiar? merakına cevap olması etkileyici idi. Sonra bu film hakkında bi şeyler araken baktım "Korku Kapanı" diye bi gerilim filmi. Hayde, akşam tv'de -aynı akşam- Uğur Yücel, Nejat İşler, Kenan İmirzalıoğlu'nun başrolleripaylaştığı filmin "Ejder Kapanı"nın fragmanı.

Bu kadar kapan muhabbeti yeter artık dedim ve de hemen bi dertleşeyim sizle istedim..))))))

Hiç yorum yok: