3 Şubat 2008 Pazar

Evimi sU bASMIŞ !

Buradan ne kadar da sakin ve bir çırpıda söyleyivermiş gibi çıkıyor sesim değil mi? Gelin bi de bana sorun.
Saat sabahın 8’inde apartman yöneticisinin telefonuyla uyanıyor, zaten baş ağrısı ve kabuslardan delik deşik olan uykusuzluğumdan çıkarılıp gerçekle hayali ayrıştırmaya çalışırken yöneticinin “Bilge Hanım, tatilinizi rezil etmek istemem ama evinizi su basmış, alt komşunun uyarısı ile saat 6’da evinize izinsiz girdik. Rahatsız etmeyelim dedik ama… neyse halılarınızı kaldırıp balkona attık, oturma odanıza kadar ulaşmış su.” Bu laf kalabalığı arasında kendime geliyorum. Tam olayı idrak ediyorken “Hocam, valla şööle bi toparladık ortalığı. Yalnız, yerle beraber olduğu için kütüphaneniz biraz ıslanmış, kenara kaldırdık. Siz gelince yerleştirirsiniz artıkkkk.” sesiyle çınlıyor kulaklarım; olayın ciddiyetinin ve de vehmiyetinin farkına varıyorum bi anda. Kitaplarım!!! Şok şok şok! Bu arada bana gelen konuşma sırasını “Estağfurullah tabi iyi ettiniz haber vererek, ne demek iyi ki anahtarın biri sizde imiş…” gibi bi şeyler geveliyerek değerleniriyorum. Sonra kendimi toparlayıp suçlukla “Ben mi açık bırakmışım suyu, nasıl olur?” un cevabını bekleyeduruyorum. Öylr zor ki, evinizin buunduğu şehirden kilomatrelerce uzaktasınız, elinizn bi şey gelmiyor ve karşınızdakinin cevaplarıyla yetinmek zorundasınız. Ne sorsanız da ikna olsanız, içinize su serpseniz...? -bu SU lafı da tam burada olmadı ama neyse- Derken…“Yok efendim, sizin dairenizdeki ana vanalardan biri patlamış, işçilikten yani” cevabını alınca tepeme fırlıyor asaplarım. E öyle ya -körün taşı gibi- “60 dairelik apartmanda benimki mi yani..( ” demeden edemiyorum. Güzel bir kahvaltı iyi gelir diyerek yöneliyorum mutfağa, sonra ferahlama zamanı; banyo. Geçerken holdeki telefon faturalarımın zarfı ilişiyor gözüme. O da nesi! Biri neyse ama öteki... (!!!???) “Tanrım ağlamak istiyorum. Bu bi şaka olmalı” diyerek kahvaltıdan vazgeçip bir ÜÇÜ BİR ARADA molası veriyorum kendime.
İşte bööle…. Halledilmeyi bekleyen birkaç iş ve yoğun bir gün beni beklerken, üstelik bunlar için sakinlik önemliyken -kaba tabir olacak ama- bu haber(LER), sabahıma tam anlamıyla KAPAK oldu. Neyse ki -Tanrıya şükür-, gün böyle devam etmedi. Devam eden baş ağrım dışında, dışa taktığım dirençli maskem günü tamamlamama yardım etti. İşlere gelince, yanlış otobüse binmem dışında her şey tahinimden de kolay hale yola girdi..)

ŞANSLI GÜNLER diliyorum ve güzel başlangıçlar..)))

6 yorum:

Guclu dedi ki...

Büyük geçmiş olsun tripotum. Çok üzücü bir durum, umarım bi daha böyle bir durum ile karşılaşmazsın...

yazmak_eylemi dedi ki...

eksik olmayasın tripotum! en vefalı yorumcu okurumsun yafu..)

Buketblu dedi ki...

:)Bununla geçmiş olsun gelince temizliğe yardım ederim ben üzme sen kendini:)

öperim...

yazmak_eylemi dedi ki...

canım benim, sağol; insanın bööle dostları olur da üzülür mü hiç! yorar mıyım ben seni!

baranbra dedi ki...

rüya tabircisi olarak iş alacam haberin olsun.

yazmak_eylemi dedi ki...

valla bence erdin sen kardiş erdin! bu kaçtır biliyon halet-i ruhiyemi. öpüyom çok çok .