13 Nisan 2008 Pazar

babaannemden inciler

Yıllardır kışları aile bireylerinden biri olarak bizde yaşar babaannem. Yarı akıllı yarı deli devam ederiz biz diğer aile bireyleri olarak onun gönlünü kırmamak için. Özellikle 6 yıldır eskiye nazaran daha unutkan, daha nazlı ve daha hasta büyesel olarak Alzhemierın başlangıç seviyeerinden birinde olarak arada da (ki bu, strese girince ya da çocuk kıskançlıklarından birine girince daa artıyor ve sıklaşıyor) unutuyor bizleri bile. Bi de hayali arkadaşlar icat ediyor kendince. Geçenlerde Ankara'da iken baktım babamla laflıyolar:

Babbannem soruyo "Şurdan geçen kadın da kimdir?"
"Fatoş, anne, kim olacak"
"Yok o değil o, o Fatoş deel bunu sevmiyom bu Fatmadır"
"E sabah diyodun seviyom nençe güzel yemekler yapıyo Fatma diye.. "
"De Git öte hele! Ben dememişimdir. Ben onu Fetmem'e dedim, Fatoş gibisi yoktur heee... Da bu Fatma'dır. Sevmiyom bunu. Ben Fatoş'u alacam oğluma.."

Fonda babamdan gelen bi cık cık ses sessizce sızan dışarıya.

Ben ekranda dumur. Babannem bütün savunma mekanizmalarını kullanıyo helal diye. Beyin mucizevi, bilinçaltı nassı bi şeyse artık. Babannem babamdan kıskandığı için dışlıyo annemi ama gel gör ki yemek yapan annemi (Fatma'yı alıyo - işine gelen yanını..))) ) alıyo yamacına. Kabulü yani.

ne diyim yaşlılık zor ...


A hayali arkadaş demişken son zamanlarada nedense çok hoşuma giden bi çizerden onun FIRAT'ını paylaşayım sizlerle. Böylece bu yarı sıkkın havada dağılsın blogumdan değil mi ama. Beni de bi arkadaşım tanıştımıştı onunla. Arada iyi şeyler çıkıyo valla..)))

Hiç yorum yok: