15 Nisan 2008 Salı

Zonk zonk zonk!!!

Ayaklarım ayaklarım... zonk zonk, poff!!! sesleri geldi akşama kadar ayaklarımdan. İsyanlarını duymamak için sağır olmak gerekti ki zonklamalarını bir ara beynimde hissettim diyeblirim. Onları ne kadar da ihmal ediyorum.
Gün boyu papatyalı ılık bir suyun içinde hayal ettİm ayaklarımı, kulaklarımda da sabah vakti esen üzgara eşlik eden dalga sesleri... ohhh.
Öyle hayallemişim ki böle bİ foto bile buldum. e ayakta, koşturur vaziyete öölecene beni taşımalarını bekledim. El insaf oldu tabiiiii. Gelir gelmez suladım dinlendirdim ve kremleyip diktim tavana doğru. Aman da pek hoşlarına gitti benimkilerin..))) napsınlar bööle lütufkar tavra alışkın değiller. Ne yapacaklarını şaşırdılar bana karşı; ordan oraya koşturdu alyuvarlar akyuvarlar basınç da basınç ve ardından gevşeme...
Ohooo hooo ayak bakımı da tıpkı diğer bakımlar gibi bol vakti olanlara yafuuu....

Hiç yorum yok: