25 Mayıs 2008 Pazar

Zordur Almak Bizden Kızı

Dün çok sevdiğim bir insan için katıldığım Artvin-Borçka düğünlerinden birindeydim. Pek bi eğlenceliydi hakkaten. Buranın klasik düğünlerindeki faaliyeter burada da aynen tekrarlandı: Hemşin, Trabzon Kolbastısı, Düz Horon, Atabarı Oyunları kadınlı erkekli kalabalıklarla coşkulu biçimde oynandı, klasik takı töreni falan derken bitti salon bölümü. İşin daha keyifli olan kısmı ise gece 12'den sonra köyde devam eden geleneksel bölümüydü. Önce erkek ve kız tarafnın birincil dereceden yakınları oğlan evinin köydeki evine indiler. Bizler de özel misafir olarak kadroya dahil edildik, Cavit Abim sayesinde. Sonra gelin arabasının ve oğlan evinin giriş kapısının önü kız evi tarafından tutuldu. Kızı almak ööle kolay değil mesajı vermek için oğlan evi terletildi. Naıl mı? Şöyle ki, buralarda adettenmiş, kız evi gelinle birlikte içeri girmezden önce oğlan evinden çeşitli şeyer ister nları alman da geçişi tıkaış . Kız evinin ağır topları başladılar br bir isteklerini sıralamaya. Neler istemediler ki: 3 tepsi laz böreği, 3 tepsi el açımı baklava, pişmiş tavuk, halı... biri dedi ki pilav olmazsa girmem... Oğlan evi hazırlıklı tabi, hemen kaıladı istekleri. Hatta tavuk pşmiş mi dediler kontrol için pişmişi tepsiyle aşağı gönderildi. E tamam, bunların hepsi tamam da HALI? Halıyı nerden bulsunlar pazarlığı başladı bu kez de. Dışarısı serin, gecenin körü, hepimiz kapıdayız, gelinle damat da arabada tıkıldı kaldı. Baktık olcak gibi değil onlar pazarlıklarına devam ederken dışarıdaki genç orta yaş hepsi başladılar tulum eşliğinde halaya, alkış horon derken arada bir de kuru sıkı tabanca atışları (tabanca ne zaman hazırlanıp sen de bi atış yap diye bana gelse daha elleyemeden şarjör tıkandı takıldı, derken kaldı). Sonunda pazarlık sonuç verdi de evdeki bi halı sırtladı serldi kız einin yoluna ve açıldı kapılar. Tam bu esnada kısa mesafeli 8-10 tane havai fişek atıldı; YILDIZ YAĞMURU misali. İşte böylece girdik içeri. Yemeler içmeler, odadan odaya laf atışlar ve bitmeyen ikramlar ve istekler. Ayran isteriz de, çay isteriz... Ev sahibi hepsine hazır karşıladı, ağırladı bizleri. Sonra birlikte toparladık ortalığı. Rakı sofraları kuruldu, isteyen kadınların da başka odada eşlik edebildiği (burada her evde olmaz bu açık ve eşitlik ama aile yapısına göre mümkün olabiliyo gördüğünğz gibi). Anladığınız üzere gelinle damat elden geldiğince alnız bırakılmıyor bu gecede, kavuşamıyolar yani. Zannımca sabaha kada eğlence. Muhabbet devam ederken, biz izin isteyip ayrıyoruz bu renkli kalabalıktan. Ben geleneksel bir düğünün ritüellerini kafama kodlamış olarak yorgun ama tebessümle dönüyorum evime. Ne gece..)))

Hiç yorum yok: