29 Haziran 2008 Pazar

Ne Doğum Günü ama...

Dün kanallarda gezinirken -ki ayda yılda bir yaparım bu eylemi- bir doğum günü kutlamasına denk geldim. Bundan burada bahsetmeyi kayda değer görüyorum, çünkü 6000 civarında kişinin katılımı ve 30’a yakın sanatçının eşliğinde düzenlenmiş bir konserle kutlanıyordu doğum günü. Yok ööle gösterişçi bir film yıldızının doğum günü falan değildi, şarkıcı falan da değildi.Kaldı ki ööle bile olsa bunca insan gönülden orada olmazdı zannımca –bedava olsa idi durum değişebilirdi, garanti veremem- . Neyse efenim cıvıtmayayım konuyu, çünkü etkileyici bir görüntü ve önemli bir andı bence. Çünkü Nelson Mandela için hazırlanmıştı bu doğum günü kutlaması. Biliyorsunuzdur, Nelson Mandela Güney Afrika Cumhuriyeti Eski Başkanı. Güney Afrika’nın demokratik bir seçimle göreve gelen ilk devlet başkanı, Nobel Barış Ödülü sahibi Mandela, modern politikacılar içinde en takdir edilenlerden biri.
Haddi zatında sempatik bir adam ama ööle kara kaşına gözüne kazanmamış hiç bi şeyi. Irkçılıkla mücadelede başı çeken Mandela az vukuat yaşamamış insanları için. Çok cesur, eylemci bi elemanmış ezeli beri! Liseden başlayarak karıştığı siyasi olayların ardından ırçı eylemlere karşı çalışmalara başkanlık etmiş ve ırk ayrımına karşı mücadele eden Afrikalı siyahların simge ve sembolü olmuştur. Başı çekmenin cezasını da çekmiş ve Güney Afrika Cumhuriyeti'ni devirmek planında olduğ iddiasıyla ömür oyu hapsine karar verilmiştir. Ancak, 27 yıl hapis cezasından sonra af ile erken tahliye edilip 71 yaşında özgürlüğüne kavuşmuştur.
10 Mayıs 1994’de Güney Afrika’nın ilk siyah Devlet Başkanı olan Mandela’ya, 1962’de Lenin Barış Ödülü, 1979'da Nehrü Ödülü, 1981’de Bruno Kreisky İnsan Hakları Ödülü, 1983'de UNESCO’nun Simon Bolivar Ödülü verilmiştir. 15 Ekim 1993'te ise Frederik W. De Klerk ile beraber Nobel Barış Ödülü’nü almıştır.
Diyeceksiniz ki nerden çıktı şimdi Mandela? İşte tv de seyrettiğim haberden dolayı. En nihayetinde önemli bi adam ve yğınlarca isan tarafından bunca sevilmek ne güzel... Üstelik 90'ındasınız ve emeğnizin boşa gitmişliğini gözünüz görüyorsunuz ne gurur... Güzel bir görüntü idi tabi ama bi şey içimi acıttı bu sempatik ve cesur adamı seyredip dinlerken; bizde daha âlâları da oldu zamanında ( devlet büyüklerinden tutun da, mutasavvuuflara kadar) nasıl da hakları teslim edilmeden kalıyolar köşede... Tıpkı nice büyük sanatçımıza vefalı davranamadığımız gibi... ne bilim işte...

Hiç yorum yok: