29 Ekim 2008 Çarşamba

AĞLAMALAR

gördüm babaların ağlamasını
dalları düğüm düğüm
gövdesi kahve falı
bir zeytin ağacını köklemek var ya
sökmek var ya sarp yamaçtan ardıcı
kazma vurmak var ya beş yüz yıllık meşeye
acısını duymak var ya kopmanın
babaların ağlaması işte o
babaların ağlaması öyle zor
gördüm babaların ağlamasını
anaların ağlaması bir başka
anaların ağlaması bir ayrı
anaların ağlaması bir beter
dövülen döş
yolunan saç
kan damlayan bir çığlık
ağustosta çam ormanı yangını
sokaklar alanlar evler kapılar
mutfaklar kilerler ocaklar ağlar
zıbınlar beşikler uykusuzluklar ağlar
ağlaşırken analar
dağ taş toprak ağaç su yıldız
yeşeren buğday ağlar
savrulan saman ağlar
ağlaşırken analar
kanın umudun hakkı
sütün ekmeğin hakkı
ne söylersin bre ozan
durur tek tel üstünde inceden sızlaşmağa
bütün bir evren ağlar ağlaşırken analar
gördüm babaların ağlamasını
anaların ağlaması bir başka
anaların ağlaması bir beter

Hasan Hüseyin'in şiirini alıntılıyorum Baranım Kardişimin blogundan. Rastlamak güzel oldu ve de tanışmak bu şiirle. İçim acıdı sızılı inceden bi çekilme ile... "yeri, gögü, dağı taşı kendi ile ağlatan bir haykırış..." zihnine, yüreğine sağlık kardişim...

Şu 85. yılın hatırına, cumhuriyati bugüne kadar taşıyabilmenin gururuna hakkıyla ermek için dilerim diner nice acılar içimizde, dışımızda.. Yeter be gayrı bunca sancı, acı...

1 yorum:

baranbra dedi ki...

hiç bir ananın ağlamaması dileğiyle...