29 Ekim 2008 Çarşamba

Hoş geldin..)))

Günler gitgide kısalıyor, yağmurlar başlamak üzre.
Kapım ardına kadar açık bekledi seni.
Niye böyle geç kaldın?
Soframda yeşil biber, tuz, ekmek.
Testimde sana sakladığım şarabı içtim yarıya kadar
bir başıma seni bekleyerek.
Niye böyle geç kaldın?
Fakat işte ballı meyveler dallarında olgun, diri duruyor.
Koparılmadan düşeceklerdi toprağa
biraz daha gecikseydin eğer...

HOŞ GELDİN BLOGUM Benim..))) Nazım Hikmet'in çok sevdiğim şiirlerinden birini bu bahane ile dillendiresim geldi. HOŞ GELDİN BLOGUM..)

Ey sevgili blogum, nasıl da alışmışım meğer sana... aRTIK ne yapacağını, neye saldıracağını şaşırmış bir insan yığınının sana kadar uzanması ne komiğime ve de sinirime gitti anlatamam. Sanki özgür alanıma müdahale edilmiş de çenem kapatılmış gibi geldi; sorgusuz sualsiz. Genel manada dayatmalar memleketi olduk çıktık, haklıya haksıza bakmadan hem de... ama yazık bize, blogculara..) Dilim şişti vesselam..)))

Hiç yorum yok: