12 Ekim 2008 Pazar

Alkış sever bir milletiz vesselam..)

Efenim selamlar. Bugün de bir düğün atmosferinden sesleneceğim sizlere. Bir iki gün önce okuldan sevdiğim bir arkadaşımın düğünü vardı. Eşlik etmek elzemdi ve üstüme vazife her bi şeyimle hazır ve nazır eşlik ettim düğüne; artık efenim süslenmekse süslenmek, oynamaksa oynamak, sohbetse sohbet falan... derken takı töreni başladı ve olağan seyrinde önce kız, sonra oğlan tarafı takılarını takdim ettiler. Ardından damadın okulu sahne aldı, sonrasında da okulca biz. Buraya kadar her şey normal seyrinde ve de ne güzel ki çığırtkanlık -hani teyzesnden şu, amcasından bu modası-yapılmadan..))) devam etti. Neyse efenim biz de kalabalık sayılabilecek kadromuzla geçtik sıraya, müdürümüz en başta olmak kaydıyla, ilerliyoruz işte. Tam bu sırada sunucu namzeti adam "Evet efendim, şimdi X lisesi öğretmenlerini tam kadro, gelinle damadın yanına alabilir miyiz? Toplu bir fotoğraf çekimi için.." Haydi birden sırayı bozduk ve gayr-ı ihtiyarî gelinle damadın yanını çevreledik. Sahnenin ortasında bir öbek insan. Bekle bekle geçti 5 dakka belki daha fazla. Gerçi teşbihte zeval olmaz; bilmem kaç tane gözün izlediği ortalık bir alanda sırıtmak sıkıntısından da bana öyle gelmiş olabilir. Neyse efenim bozuntuya meden çekildi fotoğrafımız. Derken meşhur sunucu namzetimiz bu bekleme elektiriğinalmış olacak ki "Evet, şu güzzel manzara için bir ALKIŞ, lütfen!!!" demesin mi... Aynı şaşkınlık içinde bir alkıştır koptu... Anlayacağınız çok hoştu, bu durumla içten içe eğlendiğimi itiraf etmeliyim.
Efenim, geçelim bu düğün kesitini ve:
"nice mutlu yıllar ve evlilik yıldönümlerini birlikte eskitmeleri ve tazelemeleri dileğiyle..)))" diyelim. En kötü gününüz böyle olsun...

Hiç yorum yok: