4 Şubat 2010 Perşembe

Küçük Bir Tatil MoLaSı

Yine karlı bir tatil sabahından merhabalar!
Günlerdir hüküm süren baharvari hava yeniden yerini karlara bıraktı. Gece lapa lapa yağan kar her yanı beyaza buladı ama gelin grün ki bu kez de yağmur çiseleri rahat bırakmıyor. Neyse ki Trabzon kaçamağımız sonrasında olması sevindirici. İki üç günlük bir boşluktu ama nası iyi gedi latamam. Dağdan indim şehire böyle bir şey sanırım; ne kadar plan varsa kafamızda burada yapamadığımız yürürlüğe koyduk. Gelin görün ki alışmışız buradaki sakin durağanlığa; kimsenin kimseye aldırış etmediği özgür insan kalabalığı, içimi ferahlatırken bir yandan da yormuş beni. Her gece petil vaziyette uyuyuşumdan belli..)
İşte bu parkurun ilk durağı pizzacı idi. Domino's bulamadık -takmıştık kafaya, yahu hamileyim ama markalı istiyo isteyince de bu kerata..)- neyse alışveriş merkezinde bildik bir pizzacı adı girdik içeri. Hayde hani isteği bastırdı bastırmasına ama tat ehhh... Sonraki durağımız -ki hâlâ alışveriş merkezindeyiz- alışveriş.. Bi hevesle başladık; hadi bebişe internetten de buluyoruz ama benim içine girebildiğim usturuplu şeylerimde ciddi bi azalma peyda oldu, bikaç parça bi şey almak şart oldu anlayacağınız. İlerleyen günlerde alışveriş, gezme, film, yeme içme, şehirli tarafımızı yaşama, bir şehrin geç saatlerinin tadını çıkarma vs vs çabalarımız devam etti. Arada Rabişim'i ve Ali Dedeyi de ziyareti atlamadık tabi. Teyzesi de görmüş oldu böylece oğluşumuzu..))) Sonra listemizdeki "Avatar" da yapıldılar listesine alındı bi akşam üstü. Alışveriş merkezi uzaklığını göze alamayıp kendimizi şehir merkezindeki büyük sinemalardan birine attık efenim. Evde internetten izlemeyip üç boyutlu formatda izlicez diye ahdetmiştik ne de olsa. Girdik fragmanlar vs derken başladı film. Hayde bi eksiklik var; bizim gözlüklerimiz yokkk! AMA OLMAZ Ki BU: ÜÇ BOYUTLU GÖSTERİM DEĞİL! Ya işte bele oldu arkadaşlar. İzledik napıcaz. Film güzeldi; fazla şişirildiğini düşündüğüm için az beklentiyle gitmemin de etkisi oldu bunda. Ancak hakkını vermek gerek renk ve teknik kullanım süper. O kadar ki, boyutsuz seyretmemize rağmen o hissi verecek kadar derinlikli görüntüler vardı. Hayal gücü de hayran kalınacak kadardı açıkçası; sadece mistik boyutu biraz daha fazla ummuştum o eksik kaldı. Konuya gelince biraz klasik kahtramanlık-aşk yörüngesindeydi. Hayao Miyazaki çizgi filmlerini ve Avatar çizgi sinema serisini izleyenler benim gibi üşüneceklerdir muhtemelen. Seyretmeye-görmeye değerdi anlayacağınız. Ama siz üç boyulusunu izleyin yine de.

Hiç yorum yok: