18 Haziran 2008 Çarşamba

nazar ve nazar boncuğu?

Bu aralar, nazar boncuğu demişken devamını getiresim geldi. Çocukluğumuzdan bu yana iğde dalıyla birlikte, kimi zaman altın zeminli iğneliklerle oramıza buramıza iliştirilen nazar boncuğu, o kadar çeşitlendirildi ki günümüzde, görünüsel olarak özünü tam bulmak için internette bir tarama yapmam gerekti-öyle ya taş boyuycam-. Buldum da tabi çeşit çeşit. Hatta bu arada farklı yapılışlara da denk geldim. İşte efeim sağlı solu sunuyorum bikaç örnek size. Sözün kısası nazar boncuğu, kültürümüz içindeki yerini hayli sağlamlamış durumda. Hani görsel olarak da güzel ve iç açıcı.

Diyeceksiniz ki inanıyor musun boncukla nazara set çekildiğine? Hayır tabii ki bi boncuk parçası çözüm olmuyor nazara. Fakat, güzel bir ritüel, daha doğrusu batıl bir inanç. Bunun yanı sıra, Şamanistik kültürün izlerini taşıdığımıza dair bir işaret sonuçta ve bunu seviyorum; mistik bir hava, kültürel br derinlik katıyor bize, özümüze. Nazar denen şeye inanıyorum, sonuçta keşfedemediğimiz bir manyetik alana sahibiz her birimiz-biçok cisim gibi-. Üstelik insanoğlunun yoğunlaşınca demiri bile bükebildiği ve beynin daha çooook az bir bölümünün keşfedildiği düşünülecek olursa nazarın yani bi bakıma bakışın gücü, o kadar da imkânsız görünmüyor bana. Boncuğa gelince, üst üste farklı birkaç rengin birleşimi ve göze benzer biçimiyle insanın dikkatini çektiği, odaklanmayı üzerinde topladığı için karşıdaki insanın nazarını şahıstan kurtarmış olmasıyla açıklayabilirim nazar değmesindeki etkisini. Ancak maharet boncukta değil, onun üzerindeki şekillerde. Özellikle mavi rengine gelince, şamanistik kültürün ve bizdeki civit mavisi kullanımının yoğunluğundan kalma bir alışkanlk olarak yorumluyorum şahsen. Bi de, renkli gözlerin nazarının daha çok değdiği inancının da bi etkisi olmuş olabilir tabi; hani çivi çiviyi söker misali ..)))

Hiç yorum yok: