18 Eylül 2008 Perşembe

aman da tüttü burnuma çiçek dolması..)

Ramazan yarıyı geçti. İnsan da oruçken her şey burnuna tüter oluyor valla. Deyin ki çok mu yiyosun? Yooo su, çorba derken tıkanıyo insan, gerisi göz doygunluğu ama olsun efenim...
İşte böyle günlerden bir günde bu sefer de canımın kabak çiçeği çekesi oldu. Nerden bulunur şimdi ne yeri, ne mevsimi. Napayım, iş dönüşü ben de hem kendimi hem midemi oyalamaya oturdum yine yazmanın başına. Özellikle iç Anadolu bölgesinin belli yerlerinde bilinip yapılan yemeklerden biri kabak çiçeği yemeği. Biraz nazlıca bi çiçek bu. Aslında kabak tarlalarında çiçek kabağa dönmeden evvel her sabah görmek mümkün. Fakat onları kapalı değil, açık halleriyle yakalamak için sabah er vakit kalkmanız gerek, çünkü saat 6-6.30 gibi yakalayamazsanız
turuncu sarı arası koca yapraklarını kapatıveriyorlar dışarıya. O gün toplamazsanız da yavaş yavaş çilikten kaba olmaya doğru lerleiklerini görüyorsunuz ki artık kabak çiçeği yemeğiyapmaiansınız kalmıyor. Dedim ya işte, nazlı.. Rahmetli anneannem her yaz ziyaretimizde er vakit kalkar toplardı kabağın çiçeklerini. Sabah buram buram kokan kabak çiçeği yemeğine uyanırdım -Öyle belirgin bi kokusu olmamasına rağmen ben bilirdim işte-. Bu yaz Kayseri'de anneannemi yâd ederek bolca yedim aslında. Lüks semtlerde ve koskoca apartmanlar arasında bile bisikletli arabada çok er vakitte kasa kasa çiçek diye dolanan bi amcaya rast geldim bu yaz. Önce tesadüf sandım ama baktım her sabah geçmekte. Ne ilginç değil mi, hani plstik arabası, hurcı, simit arabası vb. çok gördüm ama kabak çiçek arabası..))) Bi Kayseri'de olsa gerek..) Hiç kaçar mı bu fırsat, aldık aldık pişirdik. Zaten minnicik bi şey, zeytinyağlı yemek grubuna girdiği için de çerez gibi tüketiyosunuz.

Şimdi diyeceksiniz ki bnedir, nası pişer?
Efenim, dediğim gibi öncelikle normal yemeklik kabağın bahçesine ereceksiniz, sonra er vakit kalkıp -sabah ezanından önce derler Kayseri'de- çiçekler kapanmadan toplayacaksınız. Sonra önceden hazırlamış olduğunuz içle -ki, içte bi şey yok, aynı dolma içi gibi pirinç, soğan ve az baharatlı- çiçekleri hemen dolduracaksınız, yoksa çiçekler kapanmaya yüz tuttu mu, öldür allah açılmazlar ona göre..) Ama meraklanmayın, doldurması zor değil, gayet basit. Çiçein ortasına çoook az iç koyup yapraklarını kırmadan ortada toplayıp içe doğru kıvırıyor işaret parmağınızla hafifçe bastırıyrsunuz. Doldurduğunuz her çiçeği ağızları yukarıya gelecek şekilde yan yana dizdikten sonra üzerine hafif salçalı baharatlı su hazırlayıp döküyor ve yaprak ya da normal dolma pişirir gibi pişiriyorsunuz. Pişmesi ööle uzun anınızı almayacak olan yemeği tabaklara servis ederken isteğe göre sarımsaklı yoğurt veya salçalı sosla da süsleyebilirsiniz.
Tabdamak tadı seversiniz semezsiniz kim bilir, ama AFİYET OLSUN Efenim.

2 yorum:

Guclu dedi ki...

Çok değişik bir şeye benziyor. Sayende ilk defa duydum tripotum. Hele bi yapsan da, komşuda pişer bize de düşer hesabı bi tadına bakabilseydim :)))

yazmak_eylemi dedi ki...

ne demek ama buralarda bulmak zor. elime geçerse bende pişer sana da düşer..)