8 Ocak 2009 Perşembe

Batum'da kiliseler

10 civarı manastırın birkaç da kilisenin bulunduğu memleket Batum'da, bir katolik bir de ortodoks kilisesi gezme şansı yakaladık. Hazır dışarılar soğuk iken iç mekânları tamamlamış olmak derdinde çok seri çalıştık diyebilirim ..))) Normalde katolikler çok daha katı kuralcı ve görüntüye de önem verir iken -yani ben ööle biliyorum, yurt dışı görmüş bi iki arkadaştan da dinlediğim kadarıyla- bizim gördüğümüz ortodoks kilisesi çok daha etkileyici karşıladı bizi; içi ve dışıyla muhteşemdi diyebilirim. Mistik havayı yakalayabilmek çok hoş, başka bi din başka topraklarda da olsa... Hatta ortadoks bi papazın insanları kapalı bi odaya değil özel bi köşede özel ıyafetinin parçası pelerini altına alarak günah çıkarttığı ana bile şahit olduk. Fotoladım ama onların özeline kabalık olmasın diye uzaktan çekme özeni esnasında hayli karanlık çıkmış oldukları için bu fotoları paylaşamıyorum sizlerle. Şu sıra sıa kapılı gördüğünüz yer papaz gibi üst rütbeli din adamlarının ayin / ibadet yaptıkları gizli bölme. Çıkıp önündeki küçük alanda aaz verip vaftiz ediyorlarmış.

Onun sol tarafındaki özel odaya ise sadece katolik olan hıristiyan bekarlar girebiliyorlarmış.Katolik olmadığımız için o bölüm açılmadı; ancak kilise görevlisinin anlattığı kadarıyla -ki adam Türkçe biliyodu- bu odada koca bir kase varmış ayaklı. Bu kase içinde vaftiz suyu niteliğide bir su bulunmakta imiş. içeri girmek isteyen erkek veya bayan öncelikle şu gördüğünüz çörek tipli ekmeklerden alıp bir kağda adını ve dileğini yazıp masa üzerine bırakıyormuş. Ardından görevli sırayla bu ekmekleri bu gizli odaya götürüp sonra da papazın isteğyle sırasıyla isim okuyup içeri alıyormuş. Kişinin içeri girmesinin ardından kişi bir miktar şarabı o kasedeki suya karıtırıp kaseye ekmeğinden sembolik bi parça batırarak yiyip çıkıyormuş. Böylece dileği kutsanmış ve tanrıya iletilmiş oluyormuş. Ne ilginç di mi. Oysa dilek dilemek için aracıya ne gerek. Yine de öyle gizil bi seramoni içinde dilek dilemeye yoğunlaşmak daha kolaylaşıyor olsa gerek...
Solda gördüğünüz kilise ise bir katolik kilisesi. Ondan sonra pek bi soğuk görünümdü gözümüze mimarsiyle de içiyle de. Girdiğimiz yer küçük bi şapel ya da din okulu havasında idi. Nitekim iç ve alt odaları gezdiğimizde sandalye ve tahtalarla bezenmiş bitakım çalışma odaları olduğunu gördük. Hatta bu odaların bazılarında öğncilerin gitar vb malzemeleri de vardı. Hımmm dedim akıllı politika..
Bu arada katolik kilisesinde heykelcik ve kabartma rölyeflerin çokluğu dikkatimi çekti ki bi iki de ondan örnek vereyim istiyorum sağlı sollu..) Gördüğünüz ayak, Meryem Ana'nın heykelinden bi kesit. Saflığı e tazeliği vurgulamak için olsa gerek duru bi yüz, bedenin kimi yerlerine minik çiçekler yerleştirmek ayrıntısını atlamamış adamlar...
Sağda gördüğünüz ise ya İsa'nın kurtarıldığı anı ya da haçtan indirildiği anı temsil ediyor olmalı. Olmalı diyorum çünkü orada görevli kadın din öğretmeniymiş, çok terminolojik konuşmuş olmalı ki yanımızdaki abi Gürcüceyi bilmekle başa çıkamadı tam olarak..))

Hiç yorum yok: