6 Ocak 2009 Salı

Gürcistan'da binalar, mimarî

Evet Gürcistan serimize devam ediyoruz. Bugünkü bölümümiz ise Gürcistan'ın yapıları, mimarîsi üzerine kurulu olacak becerebildiğmce... Efenim memleket Rus topraklarında, onun kültürüyle bezeli olduğu için normal olarak yapılar köşeli ve dikdörtgenler üzerine kuruluydu, yollar boyunca. Hele bulvar boyu ve meydanda tarihî dokuyu hâlâ koruyan yerleşim beni etkiledi hakkaten. Yer yer Fransızvarî ipuçları da veriyordu bazıları, ki o vakit insan tarihin hangi noktasında kimin topraklarında seçemiyordu. Bu da işin daha hoş yanı idi tabi, ne de olsa beynen uzaklaşmak mekânın durmadan kimlik değiştirmesiyle daha büyülü bir hal alıyordu..) Okullarından tutun da- sokaklarına kadar hemen her yer bu köşeli yapılarla bezeli idi. işin şaşırtıcı yanı kuytularda bile denk geldiğiniz bu benzeri binalarda donlar, pantolanlar asılı olması idi..)))) Bu tuhaf görüntünün estetikten uzak, tarihi eskiden bugüne taşıyan lakaydisi beni şaşırtmadı, iğrit etmedi desem yalan olur. Köşe köşe gezerseniz gündüz ve akşam sizi büyüleyen görüntülerin altından neler çıkıyor, şehrin fakirliği nasıl da yüzüne çarpıyor insanın. Yine de bu kuytu görüntüler de bütünün parçaları olduğu için depoladım zihnime.

Evler, özellikle de eskiden kalma olanlar aynı ve geniş bir hole / avluya açılan bir dürü dairen olulşmakta ki, kat kat dolana dolana apart otel havasında, pansiyonvari bir yapılanıştalar. Eskiden kalma bi alan tasarrufu tabi, şimdiki binalar daha çok artman biçimindeler, sayıları henüz az olsa da. Soldaki arabalı donlu görüntüler de nzeri bi yapıdan alınma zaten. Benzer bi yapıya çocukken yaşadığımız Bandırma'da DSİ'nin lojmanlarında da rastlamıştım, gezerken birden anılarım canladı oralada. Gerçi Bandırma ve Rusya??? Başka örneği de yoktu Bandırma'da oysa...

Resmî kurumlar da tarihin içine yerleştirilmiş adeta. Yanda gördüğünüz şu yapı hastane binası imiş mesela.. Bu da başka bi yapının arkada kalmış köhne yanı o ayrı..

Okullardan biçoğu da aynı tarihle içiçelik durumunda huzula yaşayıp gidiyola. Cumartesi iken ve Gürcistan'da ara tatil yanıyor iken şans bu ya tesadüfen ilköğretim kurumlarından en merkezi olanına okulun müdiresinin okulu kontrolü esnasında denk gelince bi de okul çıkardık aradan. Gezdirdiler her bir köşeyi, tuvaletine kadar. Türk usülü kahveler, çikolatalar, güler yüz... uzun lafın kısası çok misafirperverane ağırladılar. Sonra ordan müze, kilise adreslerini de alıp yerlerini belledik bi iyice; yani rehberimiz sağ olsun..) Okul ve müze fotoları da başka sefere artık..
Oooo daha gecesi var, parkı, sahili... ..)))

2 yorum:

Guclu dedi ki...

Buradaki arabalar bizim eski arabadan yafu. Az sürmedim haa! Bu arada bilmeyenler olabilir, bu arabanın adı: Volga. Bakmayın eski püskü durduğuna, Rusların en prestijli arabasıdır bu, sadece Türkiye'ye gelmiyor ondan pek tanımıyoruz. Yazı dizini takip ediyorum heyecanla, yenilerini de sabırsızlıkla bekliyorum ona göre tripotum ;)

yazmak_eylemi dedi ki...

bak ben de ilmiyodum en prestijlisi olduğunu. Orda taksiler falan pe tipsiz ama kişisel abaların bazılarını ağzın uçuklaarak seyrediyosun orda; sayıları az bunların ama araba sayısı hiç fena sayılmaz kendini toplamaya çalışan bi şehir için.
okurlarım istedikten sra -bu arada arada yazın yaf, okunduğumdan emin olamıyorum bazı..))- ben her daim yazarım efenim.
bekleyin arkası yarın..) tripotum.