28 Mart 2009 Cumartesi

Geçmişten bi kare..)

Evet anılar, anılar... bu aralar babam, eskimeye ve belki de kaybolmaya yüz tutmuş geçmiş günlerin fotoğraflarını tarayıcıdan geçirip kurtarma çalışmalarında. Hani iyi de yapıyor, geçmişi kotarma, geleceğe bizimle taşımak adına... ama accayip hüzünleniveriyorum, nedense bir duygusalık çöküveriyor bana, baktıkça resimlere. Ne bileyim işte... ..)) Bak şimdi hasretim depreşiverdi tööövbe tööövvvbe..))))))
Evet efenim daha fazla dramatize etmeden geçiyorum... işte bu aralar bu fotolarla sevindiriyor, süpriz yapıyor babam. Bilgisayarı her açışımda geçmişe ilişkin bikaç tane poz geliyor; hani heyecanlı da oluyor "bakalım bu kez ne gelmiş?" diye. Bugün de ilkokul 3-4 civarına tekabül eden bi foto yollamış. Öyle sevimli çıkmışız ki!.. Başımızda Ömer Tuncer öğretmenimizle sınıfça tüm kadro aynı karedeyiz. Okulca gitmiş olduğumuz bir piknikten bie özel bi foto, her kim çekti ise bilemem ama pek sevimli çıkmışız; elimizde çiçekler, birlikte olmanın alışkanlığıyla rahat ve çocuk masumluğu ile olduğumuz gibi (yapmacıksız-poz kaygından uzak)... Birden geçmişe gidiverdim... sınıf içi çekişmelere, en sevdiğimiz yakantop oyununa, kovalamacalara, pastalı börekli ilk veda (mezuniyet) partimize... ardından lisede de devam eden kimi güzel dostluklara, arkadaşlıklara... ve tabi bu pozu verdiğimiz yere de... Bakmayın bu fotoğrafta hayli mutluyuz, henüz pikniğin başları. Yeme içmeden önce çevreyi keşfe çıkmışız. Önümüzde hocamız elimizde gördüğünüz-her yerde denk gelinemeyecek cinsten, adını bilmediğim- bir çiçek cinsini topluyoruz. Düşünsenize bi okul dolusu çocuk -biri birinde ne görse onu ister cinsinden-, herkes aynı çiçeğin peşinde. Alan büyük ama çiçek öbeği az... haydi hurra, bu çiçekten bulunamadıkça çitler aşılarak arama çalışmaları devam etmekte... hani kızlar neyse ama araya sızan erkek sayısı da azımsanacak cinsten değil. Derken bu cşkulu kalabalığın hevesli çalışmaları, çit ardına sızan birkaç öğrencinin yılan tarafından sokulmasıyla sonlanıyor. Bizler öğretmenimizin kuyruğunda beladan kurtulmaı başaran gruplarn olsak da piknik alanını okulca erken terk edişe eylemde fazla direnemeyip tıpış tıpış dönüyoruz evimize... Aç mı ayrılıyoruz,tok mu şimdi hatırlamıyorum ama o gün piknik sonrası, bu fotoğraftaki kadar mutlu bir suratla vedalaşmadığımız kesin..)))
Bu mutlu tablodaki bütün arkdaşlarıma ve öğretmenime sevgilerimle...

2 yorum:

untilwesaygoodbye dedi ki...

Ben de geçmişimi çok özlüyorum.
İlkokul ortaokul üniversite..

Liseyi atlıyorum, lise bi garipti, nedense onu çok özlemiyorum... :p

Yazın çok güzelmiş bilge, tebrik ederim ;)

yazmak_eylemi dedi ki...

teşekkür ederim, sanırım bazen sözcükleri duygulara teslim ve emanet etmek işe yarıyor..))))