27 Mart 2009 Cuma

yanılsama

"çakıltaşı suyun üzerinde "özgürce"
kayarak ilerliyordu fırlatıldığını
bilmeden. Uzun bir süre ilerledikten sonra
kendi kendine "hah!" dedi:
-"Artık durup
suyun altını gezmenin zamanıdır."
Halbuki bir doğa kanununa uyduğunun farkında
değildi elbet dibe doğru süzülürken."

Şu an şairini hatırlamadığım bu şiiri ezelî sevmişimdir; yaşama dair insanı, duruşumuzu sorgulayan tarafı hoşuma gittiğinden. Öyle ya, yaşamda bir duruşumuz, alışkanlıklarımız, değer yargılarımız var. Bunların kaçta kaçı öğretilmiş, kaçta kaçı sadece bize ait merak etmişimdir hep. Malum sosyal yaratıklarız, tabii ki uyum denen şeye hepimiz tabiyiz. Fakat, diyorum ya ne kadarı biziz görüntülerimizin?... Nerden belirdi yeniden diyceksiniz. Zati duruyodu sandıkta ama bu aralar çıkmasında tetikleyici vazife gören, yakın zamanda okuduğum "Empati" adlı roman üzerine fizikçi bi arkadaşla konuşurken, manyetik alanın+insan beyninin gücüne ilişkin söyledikleri idi. Nitekim romanın özünde de idrakin varlığı sorgulanıyordu..)

işte efenim bu nedenledir ki sevdiğim şiiri sizinle de paylaşayım istedim; hele de şu seçim arefesinde..))) ööle ya güden miyiz, güdülen mi?..

Hiç yorum yok: